top of page

Bach Çiçekleri

Doğa Ananın Bilgeliği Titreşimimizi Yükseltiyor

Fiziksel bedenlerimizde dinamik bir denge içinde olan daha yüksek frekanstaki yapılarla fiziksel ve duygusal rahatsızlıkları enerjisel etkileyebilmek mümkündür.  Gizli enerji bedenlerimiz (yani enerji formunda olan bedenlerimiz) sağlığımızı korumada çok büyük önem taşırlar. 

Eterik bedenimizdeki enerji bozulmaları, anormal hücresel organizasyon ve büyüme şablonlarının ortaya çıkışına yol açar.  Hastalık hali, düşük frekans bedenlerin gizli yapısal şablonlarında kristalize olan enerji akışındaki bozulmalar dan sonra fiziksel bedende ortaya çıkar. Gizli bedenlerdeki işlevsiz şablonları değiştirebilmenin en iyi yolu, titreşimsel araçlar formlardaki frekansı gizli enerji bedenine titreşim olarak uygulamaktır. 

Titreşimden söz ettiğimizde, frekanstan bahsediyorum aslında. .  Enerjinin değişik frekansları titreşimin değişen oranlarını yansıtır. 

Madde ve enerjinin, fiziksel ve enerji bedenlerimiz de dahil olmak üzere, evrendeki her şeyi meydana getiren, aynı birincil enerjisel maddenin iki değişik dışa vurumudur. 

 

enerji beden.jpg

Enerji madde, yoğun madde kadar gerçektir; titreşim oranı oldukça hızlıdır.  Enerji bedenlerimize titreşimsel olarak değiştirebilmek için, fiziksel düzlemin ötesinde frekanslarda titreşen enerjiyi zerk etmek zorundayız.  Titreşimsel bileşikler böylesi yüksek frekans enerjileri içerirler.

 

Titreşimsel bileşikler, belirli bir frekanstaki gizli enerji ile şarj edilmiş genellikle özler ve eriyiklerdir.  Titreşimsel hekimliğin bir formu homeopatidir.

 

Doğal Anadan türetilen birçok titreşimsel deva vardır.  Canlı çiçeklerin özleri de bu eski doğal şifa şekilleri arasındadır. Doğanın bizlere sunduğu çiçeklerle beraber titreşimsel tıp evrilmiş ve bize Edward Bach aracılığıyla Bach çiçekleri olarak sunulmuştur

Doktor Bach Doğanın Gizli Armağanlarını Keşfediyor

Çiçek özlerini şifa'da kullanan Doktor Edward Bach, 20 yüzyılın başında Londra'da yaşamış saygın homeopati uygulayıcılarından birisidir.  Doktor Bach, şu anda tüm dünyada sağlık pratisyenlerinin de yararlandığı çiçek devalarının keşfi ile büyük bir itibar kazanmıştır.

 

Bu çiçek özleri değişik duygusal düzensizlikleri ve mizaç iyileştirmelerinde kullanılır.  Homeopatik remediler gibi, çiçek özleri çok küçük miktarlarda fiziksel madde içerir, ancak bunlar saf titreşimsel devalar olarak kabul edilirler.  Bach, stres duygular ve hastalık arasında bir bağ olduğunu, birçok çağdaş hekim'in bu konuya değinmeye başlamalarından onlarca yıl önce, keşfeden öncü bir bilim adamıydı. 

Adsız tasarım (6).png

Hastalığın duygusal faktörleri ile ilgili başlangıçtaki kavrayışı nedeniyle Bach, insanları uyumlu bir dengeye kavuşturabilmek için basit ve doğal bir yol araştırdı.  İşte onun bu doğadan tedavi arayışıdır ki Bach’ı sonunda, homeopatik davaların şifa özellikleri ve sonunda da çiçek özlerine keşfetmeye yöneltmiştir.

Bir homoeopathik hekim olmadan önce Bach, Londra'da büyük bir hastanede bakteriyoloji’de uzmanlaşan Ortodoks bir hekimdi. Onun erken çalışmalarından birisi, kronik rahatsızlığı olan kişilerin gastrointestinall sahasında bulunan özel bazı bakteri türlerinin varlığı ile ilintili olduğudur.  Gastrointestinal sahada, artrit ve romatizmal düzensizlikler gibi kronik hastalıkların sürekli kötüleşmesi ile ilintili birkaç bakteri saptadı. Eğer, gerçekte varlığından şüphelenilen bakteri bu romatizmasal hastalıkları ağırlaştırıyorsa o zaman vücudun bu mikroorganizmalara immünolojik olarak direnebilme yeteneğini arttırması bu hastalıktan mustarip hastalıklardaki (artrit) romatizma semptomları azaltarak rahatlamalarına yol açacaktı. 

Çakra - Programın İşleyişi
Adsız tasarım (5).png

Bach Bağırsak Bakterileri İçin Aşıları keşfediyor

Bach, bu bağırsak bakterilerinden elde edilen aşılarla yapılan önleyici aşıların, kronik hastalıklara yol açan bakteriyel zehirler sistemini temizleyerek arzulanan sonucu verebileceğini varsaydı. Bu varsayıma dayanarak Bach, kronik hastalığın şiddetlenmesi ile ilişkilendirdiği, varlığından şüphe edilen bağırsak patolojilerinden sulandırılmış aşılar yaptı. Çeşitli kronik düzensizlikleri olan hastalara enjeksiyonla verildiğinde aşılar artrit ve diğer kronik semptomlar da gözle görülür bir iyileşme ye neden oldu. 

Bu buluştan kısa bir süre sonra Bach’a “Tıbbın Temel Prensipleri” adında bir kitap verildi. Bu Hahnemann’ın homeopati üzerine ünlü ilmi eseriydi.  Hastalıkları tedavi de ufak dozlarda toksik maddeleri verme fikri, Hahnemann’ın homeopatik kuramına benziyordu. Bach deneme ve yanılma ile ampirik olarak bu sonuca vardı.  Enjeksiyon sahasında lokal doku reaksiyonları üreten aşılarını enjekte etmede alternatif bir metot bulmaya çalıştı.  Bach, hastalık ilişkili bağırsak bakterisine sublingual dozlarda vermek için homeopatik konsantrasyonlarını hazırlamaya karar verdi. Bunları hastalara, enjekte edebilirler aşıları ile daha önce başardıklarından çok daha çarpıcı sonuçlara oral yoldan verdi.  Hepsinde Bach kronik hastalıklarla ilintili 7 çeşit bakteri sınıfladı ve Bach’ın yedi nozodları (bir hastalık veya patolojik bir üründen yapılan homeopatik bir terkip) olarak bilinen homeopatik eczaları(remedileri) yaptı.

Bu tarihte Bach tuhaf bir buluş daha yaptı.  Bu 7 çeşit bağırsak bakteriyel patojenlerin her birini taşıyan hastaların değişik kişilik tipleri ve mizaçlar sergilediklerini saptadı.  Bu 7 bakterinin 7 ayrı ve farklı kişilikle ilintili olduğunu fark etti.  Bu anlayış temelinde, Bach nozodlarıyla hastaları tedavi etmeye başladı.  O, nozodlarını kesin bir biçimde hastalarının duygusal dengeleri temeli üzerinde uyguladı. Onların hastalıklarının fiziksel yanlarını göz ardı etti ve belirli nozodlarla lintilendirdiği  zihinsel semptomlarla ilgilenmiştir. Bu metoddan yararlanarak Bach umut ettiğinden çok daha fazla pozitif ve kliniksel başarılar elde etti

Tekniklerinin biraz daha rafineleşmesinden ve kişilik tiplerinin analizlerinden sonra Bach çok etkileyici bir görüş daha geliştirdi. Aynı kişilik gruplarındaki insanların her zaman aynı hastalıklara yakalanmadığı sonucuna vardı. Herhangi bir hastalık üreten ajanla karşılaşmaktan daha ziyade, aynı kişilik grubundan insanların hastalıklarına, “hastalık ne olursa olsun” aynı davranış, ruh hali ve zihin durumlarına benzer bir şekilde tepki verebileceklerdi.  Öyleyse onların kronik hastalıkları tedavi etmede en uygulanabilir devayı bulabilmek için hastalıkların zihinsel ve duygusal özelliklerine karakterize etmek önemliydi. Bach’ın başarısı hastalığa genel bir yatkınlığa katkı sağlayan, değişik duygusal ve kişilik faktörleri en doğru bir biçimde sezmekti. Bu faktörlerin en önemlileri korku ve negatif tutumlar gibi duygusal eğilimlerdi. Tıp bilimi, hastalık ve duygular arasındaki ilişkiye dair olağanüstü bu anlayıştan şimdilerde söz etmeye başladı. Bach bu sonuca güncel psiko nöro immünoloji araştırmalarından 50 yıldan daha fazla bir süre önce erişmişti.

Bach Homeapatiyi Öğreniyor.

Doktor Bach daha doğal bir yol arıyor

Bach bu hastalık üreten ajanlardan hazırlanmış nozodları vermeyi pek de sevmiyordu.  O doğada nozodların etkilerini kopyalayacak ve bunun yanı sıra terapisel etkinlikte onlardan öteye gidebilecek bir titreşimsel benzerliğin değişik devalarının var olduğunu düşünüyordu. Bu nedenle, hastalığın yerleşik patolojisinde daha çok hastalığın duygusal belirtileri ile birlikte doğal ajanlarla ilgili bir araştırmaya başladı.  O daha sonra bunları belirli çiçeklerin özlerinde buldu.  Bach hepsinde var olan 38 esansı tanımladı.  38 esas Kurtuluş Devası olarak bilinen Floral Bir karışım kombinasyonudur. Yani Rescue Acil Durum Remedisi.

Adsız tasarım (1).png

Doktor Bach, fiziksel kişilik ve Yüksek Ben arasındaki bağı keşfediyor.

Bach, çiçek özlerinin gizli titreşimsel enerjilerinin, işlev bozukluğunun duygusal şablonlarının yeniden düzenlenmesine yardımcı olabileceğini hissetti.  Yüksek Ben’in enerjileri ile birlikte fiziksel kişiliğin hizalanmasını arttırdıkça, bireyin içinde daha çok ussal barış ve sevinç ifadesi ile yansıyan daha çok uyuma yol açar. Bu duygusal faktörleri düzelterek, hastalara fiziksel ve zihinsel canlılıklarını arttırılmasına destek olunabilir ve böylece fiziksel hastalığın çözülmesine yardımcı olunabilir. Bach, fiziksel kişilik ve Yüksek Ben arasındaki ilişkiyi bir yeniden dünyaya geliş felsefesi aracılığı ile birleştirdi. 

 

Bach’ın kendisinden alıntı yapmak gerekirse:

Her ruhun bir yeniden dünyaya geliş içinde, katı bir yaklaşımla, deneyim kazanmak gibi belli bir deneyim ve anlayış içinde ve ruh tarafından belirlenen o ideallere doğru kişiliği mükemmelleştirmek amacıyla buraya gelmiş olduğu düşünülemez.  Herkes kendi Ruhunda özel bir işle görevlendirildiğini ve bu işi iyi yapmıyor olması halinde, belki de bilinçsiz bir şekilde de olsa, bu zorunluluğun fiziksel düzensizlik şeklinde tepkimede bulunarak, Ruhu ve kişiliği arasında bir çelişkinin doğması kaçınılmazdır.

Çok eski zamanlardan bu yana Tanrı’nın lütfuna bağlı olan vasıtaların, ilahi olarak zenginleştirilmiş şifalı ot, bitki ve ağaçlar aracılığıyla, doğaya hastalığı önleme ve tedavi etmek için yerleştirildiği bilinmekteydi.  Bunlar her çeşit hastalık ve acıyı iyileştirme gücü ile donatıldılar. Bu devalar ile tedavi edilen vakalarda, hastalığın doğası ile ilgili hiçbir uyarı alınmaz.  Kişi tedavi edilir ve iyileşince, sağlığın artışı ile birlikte hastalık devre dışı kalır ve gider.  Vücudun en hassas ve duyarlı kısmi olarak zihin, hastalığın başlangıcı ve gidişatı hakkında vücuttan çok daha fazla kesin bir bilgi vermesi nedeniyle hangi Deva(remedi) veya Devaların gerekli olduğu konusunu belirleme de zihnin bakış açısı rehber olarak seçilir.

Adsız tasarım (4).png

Bach, Çiçekleri Gözlemleyerek Etkilerini Keşfediyor

Bach, yüksek aklın, yüksek gizli bedenlerin manyetik özellikleri ile olan enerjisel ilişkisini anladı.  Beyin ve fiziksel sinir sistemi yoluyla ifade olunan zihinsel ve duygusal özellikler, eterik, astral ve zihinsel bedenlerin enerjisel girdilerinin birer ürünüdürler. 

 

Çiçek özlerinin bu enerjisel bedenleri etkileyebilme yetenekleri nedeniyle, onların bu etkileri sonuç olarak fiziksel bedene süzülür.  Bach, değişik çiçeklerin, onların kendisini nasıl etkilediğini gözlemleyerek etkilerini keşfetti. 

 

Bach’ın kendisi de psişik bir “duyarlı” idi.  O, öylesine duyarlıydı ki, zaman zaman kendisini telaşlı kalabalıklardan ve Londra'nın kaosundan korumak ve izole etmesi gerekmiştir. Çünkü şehir hayatı çok yıkıcı ve tüketicidir. Neredeyse ölümüne yol açacak olan ağır bir hastalığının ardından, İngiltere’de sayfiyede yaşarken Bach, doğadaki bu şifacıları araştırdığı uzun yürüyüşler yaptı. Bach gizli enerjilere duyarlılığı öylesine bir noktadaydı ki, çiçeklerin üzerindeki sabah çiğine dokunarak veya dudaklarına değdirdiği taç yapraklarından o bitkinin potansiyel terapisel etkilerini tecrübe etti.  

Bach, kendisine belirli bir çiçek gösterildiğinde, o çiçeğin özünün antidotu yani panzehiri olabilecek tüm fiziksel semptomları ve duygusal durumlarına görebiliyordu.  38 çiçek devasını belirleme süreci Bach’ın fiziksel ve duygusal doğasında öylesine bir zorlanmaydı ki, 1936’da göreceli olarak çok erken sayılabilecek bir yaşta 56 yaşında öldü. 

CT1A4376.JPG

Artık doğa anadan gelen özler hazır

Bach aynı zamanda bitkiyi, zahmetli bir metot olan homeopatik metotla ezip toz haline getirip kuvvetlendirmeye gerek kalmaksızın, bu titreşimsel özleri hazırlamada bir metot araştırdı.  Çiçeklerden, güneş ışığında sabah çiğlerini ve gölgede kıpırdamadan duran çiğ tanelerini topladı. Bunları onun gizli enerji bedenlerini etkileyebilme yeteneklerindeki değişikliklere göre inceledi.  İki sonucu kıyaslayarak, güneş ışığına maruz kalan çiçeklerdeki suyun en belirgin etkiye sahip olduğunu saptadı.  Birkaç saat güneş ışığı altında, bir kâse bahar suyunun üzerine belli türdeki çiçekleri yerleştirilebilecek yeni ve güçlü titreşimsel eczalar elde edebileceğini keşfetti.

Bach çiçek devaları hastalığa duygusal reaksiyonlarını tedavi etmenin yanı sıra vücuttaki nihai hücresel patolojiye yol açan mizaçların (huyların) tedavisinde kullanıldı.  Örneğin, bir hasta bilinen bir korkudan, yani bir fobi gibi bir korkudan ötürü acı çekiyorsa, o kişiye mimilus remedisi verilmeliydi. Herhangi bir tür şoktan ötürü acı çeken kişilere tükürük otu (Star Of Bethlehem) çiçeğinin eczası verilmeliydi. Sürekli kararsızlık sergileyen kişiler, Sclerantus çiçeğinden yapılan esanstan derman bulmuşlardı

CT1A4395.JPG

Hangi Remedi Sana Uygun?

 

Bach’ın 1936'da ki ölümünden sonra; İngiltere'deki Doktor Edward Bach Şifa Merkezi, öncülerinin keşfettiği bu eşsiz stil de çiçek esansı hazırlamaya devam ettiler. 

 

Ben bu çiçekler ile kilo verme mücadelem sırasında girdiğim bir biorezonans senasında keşfettim. Ruhum o kadar heyecanlandı ki bunlar nedir diye araştırmaya başladım. On gün sonra izmir Urla'da Bach Center onaylı Türkiye'de tek öğretmen  olan sevgili Neşe Çalapverdinin 1.aşama eğitimindeydim. Yıl 2016, hala eğitimlerim devam ediyor.  Mindfulness Temelli Koçluk çalışmalarımda danışanlarımın duygusal dönüşümleri için bach çiçeklerinin iyileştirici gücünden destek alıyorum.

Sizde Bach Çiçekleri ve duygularınızın nötrlenmesi konusunda kendinizi iyileştirmek isterseniz benimle iletişime geçebilirsiniz.

bottom of page